Welcome to Our Website

Ümit Yenişehirli yazdı: Batı basınının Büyük Taarruz yalanları

Haber Merkezi

Batı basınının Büyük Taarruz yalanları

Büyük Taarruz ve Zafer Bayramı Haftası’nı coşkuyla kutluyoruz.

26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos 1922’deki zaferle taçlanmıştı.

O dönemi takip eden Batı basını ise hem taarruz öncesi hem de harekât sırasında sayfalarını, “Türkler öldü bitti, mahvoldu.” türünden yalan haberlerle doldurmuştu.

İNGİLİZLERE GÖRE “YUNAN DARBE İNDİRİYOR”DU

İngiliz, Fransız ve İtalyan gazeteleri, Anadolu’daki gelişmeleri çoğunlukla Yunan kaynaklarından almaktaydı.

Bu kaynakların aktardıklarının ise neredeyse tamamı gerçek dışıydı. Batılı muhabirler kimi zaman da Yunan çarpıtmalarını bile yeterli görmeyerek, haberleri daha da “süslüyorlardı.”

İngiliz The Daily Mirror ve The Daily Express; taarruz haftasında yayınladıkları haberlerde, Yunanlıların yer yer çekilmek zorunda kalsalar da yine de Türklerin beklenen başarıyı gösteremediğini iddia etmekteydiler.

Sözde; Yunan askerleri, Eskişehir’deki saldırıları geri püskürtmüş, Türklerin Uşak’ta demiryolu bağlantısını bozma girişimi de başarısız olmuştu. “Yunan ordusu, Türklere darbe indiriyor”du. Oysa olaylar, tam tersi yönde gerçeklemişti.

YUNANLARIN ÇIKARDIĞI YANGINLARI TÜRKLERE MAL ETTİLER

Batılı gazeteler, Yunan ordusunun çekilirken çıkardığı yangınlar konusunda da yalan haberlere imza atmıştı.

Yunan güçleri, gerek yerleşim bölgelerindeki nüfus dağılımını tam olarak bilmediklerinden gerekse de bildikleri kimi yerlerde de Türkleri suçlayacak argümanlar elde etmek için Rum ve Ermeni mahallerinde de yangınlar çıkartmışlardı.

Bu yangınlar da “Türkler yaktı.” propagandası için kullanılıyordu. Zafer kazanan bir ordunun, üstelik kendi ülkesinde yangın çıkartmasının hiçbir mantığı olmamasına rağmen gazeteler, bu yalanlarına günlerce devam etmişlerdi.

Çıkartılan yangınlar, ülkeden ayrılmak için gemi bekleyen mültecileri de zora sokmuştu. Türk ordusu, bu topluluklara yiyecek ve giyecek yardımında bulunmuşa da olumsuz şartlardan, özellikle de Büyük İzmir Yangını’ndan dolayı pek çok mülteci hayatını kaybetmişti.

İŞLER İYİCE BOZULUNCA, YUNAN VE AZINLIK AVUKATLIĞINA SOYUNDULAR

Batı basını, taarruz boyunca çarpıtmalara, yalan haberlere devam etmiş, 30 Ağustos zaferi net olarak ortaya çıkınca da bu defa Yunan askerleri ile Rum ve Ermeni azınlığı korumayı amaçlayan yayınlara başlamışlardı.

The Daily Express’te yer alan bir haberde, Yunanların “feci bir son yaşamaya başladıkları” belirtilerek, Batı korumasına işaret eden bir yaklaşım sergilenmişti. Haberde; İzmir’de tarafsız bir bölge bulunduğu, uluslararası kurallara istinaden Türk askerinin buraya girmemesi gerektiği, zaten Yunan ordusunun da hemen İzmir’den ayrılmaya hazır olduğu dile getirilmişti.

The Daily Mirror ise Yunan askerlerinin Bursa’yı boşalttığını, Türk askerlerinin ilerleyişinden dolayı “İzmir’in, Türklerin tehdidi altına gireceğini” (!)yazmıştı.

İNGİLİZ VE ABD GEMİLERİ AZINLIKLAR İÇİN SEFERBER OLMUŞTU

Bölgede Yunan ordusuyla iş birliği yapan Rum ve Ermeni azınlıkların durumuna da dikkat çekilen haberde, büyük güçlerin devreye girmemesi durumunda, İzmir’de ciddi karışıklıkların yaşanabileceği ihtimalinden bahsedilmişti.

The Daily Express’teki bir haberde, sayıları 600 bin olduğu ileri sürülen mültecilerin durumuna dikkat çekilerek, bu grupları almak için İngiliz gemilerinin İzmir limanına geldikleri anlatılmıştı.

Bu arada, ABD Hükümetinin talimatıyla İstanbul’daki ABD’nin Yüksek Komisyon Üyesi Amiral Mark L. Bristol, İzmir’in kurtuluşundan birkaç gün öncesinde, Amerikalıların malları ve sair çıkarlarını korumak için limana birkaç destroyer ile Mudanya’ya bir avcı deniz altısı göndermişti.

“TÜRKLERİN BOĞAZLARA GİRME TEHLİKESİ VAR”MIŞ

İngiliz gazeteleri ayrıca “Türk gemilerinin Boğazlara girmesi tehlikesi”nden de (!) bahsetmekteydiler.

İngilizlere göre, Boğazlarda bir, “Türk-Rus-Bulgar İttifakı” kurulması ihtimali vardı. Batıl basın kuruluşları arasında sadece İngiliz The Gurdian ile İtalyan Il Secolo gazeteleri nispeten tarafsız haberlerle gelişmeleri aktarmışlardı.

Bu arada, dönemin muhalif yayın organları olan, “Mütareke Basını” adıyla da anılan Peyam-ı Sabah, Alemdar, Islahat, Köylü, Aydede gibi gazetelerde de işgal güçlerinin tezleri doğrultusunda haber ve yorumlar yer almıştı.

Bu gazeteler ya yabancı basından alıntılarla ya da kendi haber ve yorumlarıyla Milli Mücadele karşıtı bir yayın politikası takip etmişlerdi. Türk ordusunun zaferi kesinleştiğinde ise bu yayınlar sona ermiş, çok kısa bir sürede de çoğu kapanarak ya da kapatılarak yayın hayatından çekilmişlerdi.

Birçok iş birlikçi gazeteci de Divan-ı Harp’te yargılanıp, çoğunlukla idam cezasına mahkûm edilmişti.

– Dr. Gül Çakır, “İngiliz, İtalyan ve Fransız Basınında Büyük Taarruz ile İlgili Yayınlanan Haberler”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Kasım 2022

– Prof. Dr. Uğur Üçüncü, “Büyük Taarruz’da Yunanların Bir Mezalim Metodu: Yangın Çıkarmak”, Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Ağustos 2022

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir